daha alçak

daha alçak
lower

İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • alçak gönüllü — sf. Kendi değerini olduğundan aşağı gösteren, başkalarını küçük görmeyen, büyüklenmeyen (kimse), mütevazı Güzel çehreli müsteşar bey, nazır beyin kapıcısından daha alçak gönüllü idi. Ö. Seyfettin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • aşağı — is. 1) Bir şeyin alt bölümü, zir, yukarı karşıtı 2) Eğimli bir yerin daha alçak olan yeri 3) sf. Bir yere göre daha alçak yerde bulunan Aşağı katı, sakin ve daha sıcak olduğu için seçtik. A. Gündüz 4) sf. Bayağı, adi 5) sf., mec. Niteliği düşük,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bazilika — is., mim., Fr. basilique 1) İçi, ortadaki yüksek, yanlardakiler daha alçak olmak üzere iki sıra sütunla üç salona ayrılmış, dikdörtgen biçiminde büyük kilise 2) Kral sarayı 3) Dikdörtgen biçiminde, uç kısmında yarım çembere benzeyen bir çıkıntısı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • AKILCILIK — (Rasyonalizm) fels. İnsanın, akılla gerçeğe uygun bilgiyi bulabileceğini, aklın doğru kabul ettiği bilginin şübhe götürmez kesinlikte doğru olduğunu kabul ettiği felsefe. Tenkitçi felsefe, deneyci felsefe, psikoloji ve sosyoloji bu felsefenin… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • SÜFLA — (Sâfil. den) Daha alçak, adi. * Günah ve basit işlere mahsus. * Kılıksız, kıyafetsiz …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • Sibel Can — Infobox Musical artist Img size = 150 | Name = Sibel Can Birth Name = Deniz Engüzel Background = solo singer Born = birth date and age|1970|08|01 Origin = Istanbul, Turkey Genre = Turkish classical music, folk pop Occupation = Singer, Actress,… …   Wikipedia

  • âciz — sf., Ar. ˁāciz 1) Gücü bir işe yetmez olan, güçsüz İhtiyar imparatorluk, bu genç devlet karşısında âcizdi. Y. K. Beyatlı 2) Beceriksiz Ne âciz heriflermiş, iki yıl daha dayanamazlar mıydı? R. H. Karay 3) is. Alçak gönüllülük gösteren kimsenin… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ağır — sf. 1) Tartıda çok çeken, hafif karşıtı Kurşun ağır bir madendir. Taş yerinde ağırdır. 2) Çapı, boyutları büyük Ağır top. Ağır tank. 3) mec. Değeri çok olan, gösterişli Ağır kıyafeti ile muhite uymayan Canan ın yanında, ne kadar rahat ve sadeydi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • lütfetmek — i, e, der, Ar. luṭf + T. etmek 1) Vermek, ihsan etmek, bağışlamak Okuduğumuz şiiri bana lütfeder misiniz? Y. Z. Ortaç 2) i Söylemek, bildirmek Adınızı lütfeder misiniz? 3) nsz İzin vermek, müsaade etmek Acep bir morsa daha lütfeder misiniz, gibi… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”